Merve Çanak
translated by Donny Smith
blockage
we were hemming unending sheets for armless angels a craving for sand filled our bellies we slobbered as we talked in our sleep we were not wrong sim MISOGYNISTS’ SKIN TURNS TO PLASTIC AND THEY’RE ASHAMED OF THAT
|
obstrüksyon
kolsuz meleklere bitimsiz çarşaflar dikiyorduk kum hevesi karnımızı şişiyordu uykuda sayıklayınca salyaydık yanılmadık sim MİZOJİNİSTLER NAYLON DERİLİ OLURLAR VE BUNDAN UTANÇ DUYARLAR
from Yavaş Akma (Slow Flowing), 2020
|
just like the ontology of our girlhood dreams
while we were getting by in mesopotamia without any fingernails there were some fluids we had invented we had a notebook marked LIQUIDS on the cover who were we what were we running from why were our faces always more than required grandmother always called her rooms houses we would understand when we turned twenty-five what this meant
|
kızlık hayalimizin tıpkı ontolojisi
mezopotamya’da tırnaksız yaşarken bazı sıvılar icat etmiştik kapağında LİKİTLER yazan bir defterimiz vardı kimdik neyden kaçıyorduk yüzümüz neden hep fazla geliyordu babaannem odalarına evler diyordu yirmi beş yaşında anlayacaktık bunun ne demek olduğunu
from Yavaş Akma (Slow Flowing), 2020
|
her water’s cool
marianne’s passage is tight. tighter when she draws her legs up to her belly. marianne turns the key two times when she doesn’t want a salamander to get in, two times to the left.
|
suyu serin
marianne’in geçidi dar. bacaklarını karnına çekince dapdar. marianne kilidi iki kez çevirir bir semenderin içeri girmesini istemediğinde iki kez sola.
from Yavaş Akma (Slow Flowing), 2020
|
broke me voice
there are fathers made from pillows geez don’t say you’re gonna go to bed with two pillows
these governments aren’t right these governments eat a person up at the drop of a hat i counted my breasts i counted my flowers i built my house upon my russian mommydolls my kitty didn’t get any better |
kırıldım sesi
yastıktan babalar var aman ha iki yastıkla yatayım deme
bu devletler doğru değil bu devletler saçını savurarak insan yutar memelerimi saydım çiçeklerimi saydım evi matruşkannemin üstüne yaptım kedim iyileşmedi from Yavaş Akma (Slow Flowing), 2020
|
anti-guide
the poem sim wrote when the door to her room was closed and miss
yossi said ,, IWANTTOPUTONATUTUANDBELIEVETHA- TIHAVELEGS ,,,, Wht u ate n drank on th track in th yard
how u playd th game who knos how wierd u grew up sik, pouchd, alwys more thn 1, |
anti-kılavuz
bayan yossi ,,TÜTÜGİYİPBACAKLARIMINOLDUĞU- NAİNANMAKİSTİYORUM,,,, diyerek odasına
kapandığında sim’in yazdığı şiir: Oval iç avlda ne yiyp ne içtğni
sus oynnu nasıl oyndğnı km bilr nasl tuhf büyğdğnü hsta, keseli, hep brden fzla, from Yavaş Akma (Slow Flowing), 2020
|
who is whose holy
just once i wanted to be able to cross through a beam of light and that way wriggle out of this form that marks the limits of my body. so from the refractions he had looked at to be able to create my own image.
i’m a rose-tinted piece of skin that’s bleeding in places. my matted hair falls to my shoulders. i’m hair now that’s been torn out in patches. the sky is cracking open. i cracked open too at one point. i thought that i was giving birth to something. but when i looked at the bed and saw nothing but my own thighbones i felt a little bad. mary. oh why did you give body to jesus’ soul.
|
kim kimin kutsalı
bir kez olsun bir ışık huzmesinin içinden geçebilmek böylece gövdemin sınırlarını belirleyen bu oluştan sıyrılmak istedim. onun baktığı ışık kırılmalarından kendi imgemi yaratabilmek için.
yer yer kanayan pespembe bir deriyim. keçeleşmiş saçlarım omuzlarıma dökülüyor. düğüm düğüm yolunmuş bir saçım şimdi. gökyüzü yarılıyor. bir keresinde ben de yarılmıştşm. bir şey doğurduğumu sanmıştım. yatağa bakıp da kendi uyluk kemiklerimden başka bir şey göremediğimde biraz üzülmüştüm. ah meryem. neden beden verdin isa’nın ruhuna.
from Hiçölüm (Die-nihil), 2018
|
|